Birbirini seven her çiftin hayali, birlikte yaşayacakları o hayata uzanan yolun ilk adımını atmaktır.
Ancak evlilik, eskilerin dediği gibi ‘iki gönül bir olunca samanlık seyran olur’ görüşünü yıkarcasına zor bir hale geldi günümüzde. İyice düşünmeden yapılan evliliklerin sonu hüsran olurken, ilişkinizin olgunlaştığından, evliliğe hazır olduğunuzdan nasıl emin olursunuz?
İşte cevabı...
1) NE KADAR UYUMLUSUNUZ?
Aşk, bazen çiftlerin gözlerini öylesine kör eder ki, anlaşamadıkları gerçeğiyle yüzleşemezler. Bu durum, aşkın sevgiye dönüşme sürecinde fark edilir. Ancak geri dönmek için çok geçtir. Bu dönemece gelmeden önce çiftlerin dikkat etmesi gereken, birlikte ne kadar eğlenebildikleridir. Eğer sevgililiğin dışında dost olabilmeyi de başardıysanız, birlikteliğiniz yıllar geçtikçe daha keyifli bir hal alacaktır. Bu konuda kendinizi kandırmamaya dikkat edin. Zira, yaşlandığınızda bile yanınızda olmasını istediğiniz eşinizle ortak hobilere sahip olmanız, birlikte gülmeniz, birbirinizin ne istediğini tek bir bakışta bile anlayabilmeniz bu paylaşımın sonucudur. Tıpkı dostlukta olduğu gibi sevgililikte de bu uyum ilişkinizi güçlendirecektir.
2) EVLENMEYİ GERÇEKTEN İSTİYOR MUSUNUZ?
Bazen, insanlar, evlenmeye hazır hissetmezler ancak sevgililerinin kalbini kırmamak için duygularını kendilerine saklarlar. Bunun sonucunda ise, evliliğin ardından şiddtlenen kavgalar meydana gelir. Çünkü taraflardan biri evliliğin verdiği sorumlulukları taşımaya hazır değildir ancak bunu dile getiremez. Bu stres, en ufak bir kıvılcımda alevlenen kavgalara, kırıcı sözlere sebep olur. Üstelik çoğu zaman, karşı taraf eşinin evliliğe hazır olmadığını anlayamadığı için, sevgilerinden şüphe eder ve nedensiz yere doğan uçurum, sevgililerin ilişkisini her geçen gün daha da büyüyerek yıpratır. Sevgilinizin evliliği ne kadar istediğini anlamak çok da zor değil. Hazırlıklarla ne kadar ilgileniyor, konuştuğunuzda mimik ve jestleri size ne mesaj veriyor, mutlu mu yoksa mutluymuş gibi mi davranıyor, dikkatle incelemelisiniz. Bazen tüm bu dedektifliğe bile gerek kalmadan sevgiliniz, henüz hazır olmadığını söyleyebilir. Böyle bir itirafa kulaklarınızı tıkayarak tepki vermek yerine ona zaman tanımanız ikiniz adına da doğru karar olacaktır.
3) AİLELERİNİZ ANLAŞABİLİYOR MU?
‘Biz farklı dünyaların insanıyız’ derken, Türk filmlerinde kastedilen neyse, aslında bizim başlığımızda da altını çizmek istediğimiz aynı şey. Sevgililer aralarındaki farkları aşabilseler de, sosyal bir kurum olan evlilik, kalabalık bir grubu ilgilendirecektir; aile. İster istemez karışacağınız bu yeni ortamda, daha önce hiç sahip olmadığınız rollere bürüneceksiniz. Daha önce hiç tanımadığınız insanlara anne – baba demeye başlayacaksınız. Bu değişimlerin kilit noktası, eşinizin aile kültürünün sizin alışmış olduklarınızla çelişmemesi. Zira bu durum, evliliklerin bir türlü oturmamasına, eşinizin ailesiyle anlaşamadığınız için sürekli sorun yaşamanıza, en sonunda da işlerin çözülemez bir hal almasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden ailelerin uyumlu olması önemlidir. Ancak gönül ferman dinlemez ve siz eşinizin ailesinin sizinle aynı frekansta olmadığını farketmenize rağmen evlilik kararınızdan vazgeçmezseniz, insanları değiştirmeye çalışmamanız ve herkesi olduğu gibi kabul etmeniz gerektiğini unutmamalısınız.
4) HAYALLER İÇİN BİRAZ SERMAYE GEREK
Aradığınız aşkı buldunuz, şimdi sıra geldi rüyalarınızdaki düğüne! Ancak hayallerden sıyrılıp gerçeğe dönmeniz ve kendinize şu soruyu sormanız lazım: ‘Tüm imkanları seferber ettiğinizde, nasıl bir düğün yapabilirsiniz ve bunun maliyeti ne olur?’
Bizim gibi toplumlarda düğünü genellikle erkek tarafının yapması beklenir. Ancak burada, birlikte yaşlanacağınız sevgilinizin gücünün ne kadarına yetebileceğini, sizin ona ne kadar destek olabileceğinizi belirlemeniz ve onu zor durumda bırakmamaya gayret etmeniz önemlidir.
‘Ama ben yalnızca bir kez evleniyorum’ dediğinizi duyar gibiyim. Ancak şunu unutmayın, evliliklerin 1-0 yenik başlamasının en önemli sebeplerinden biri de düğün öncesi süreçtir. O süreci birbirinizin kalbini kırmadan atlatırsanız, birlikteliğinizi sarsmamış olursunuz.
5) KADINLAR ÇOCUKLARININ BABASINI ARAR, ERKEKLER DÜZENİ
Bir kadın, iyi bir baba olacağından şüphe duyduğu biriyle evlenmek istemeyecektir. Erkekler ise, hayatlarını düzene sokacak, yuvalarını emanet edebileceği kadınını arar. Bu iki beklenti, bazen aşkın şiddeti ve çiftlerin düşünceleriyle yeniden şekillenir. Evlenmeden önce, evlilikten ne beklediğiniz ve nasıl bir gelecek hayal ettiğiniz konusunda birbirinize yalan söylemeyin. Üstelik gizli kalmış beklentiler, eşinizin, evlendikten sonra değiştiğinizi düşünmesine neden olacaktır. Bu kargaşayı yaratmamak için, sevdiğinize olabildiğince açık olun. İmalardan kaçının, birbirinizden sır saklamayın.
